
Ancak bu takımda öne çıkan Tomas Brolin ve Martin Dahlin bambaşka bir uyum içerisindelerdi ve takıma ayrı bir tat katıyorlardı. Futbol kariyerleri boyunca belki hiç aynı kulüp takımında oynamamışlardı ancak aralarındaki uyum, 10 yıl yan yana oynamış oyuncuları aratmayacak cinstendi.

Dahlin ise yıldızını Borussia Mönchengladbach takımında parlatmış bir oyuncuydu. Ancak daha öncesinde Malmö forması giyerken Recep Çetin'e belki de hayatının en güzel golünü attıran rövaşatanın ortasını yapan isim olarak Türk futbolseverleriyle tanışmışlığı vardı. Mönchengladbach'tan sonra Roma ve Blackburn Rovers gibi takımlarda şansını denediyse de pek tutunamadı. "Ulan İsveçli zenci mi olur?" bilincinde olduğumuz yıllardı ve Dahlin çoğumuzun sempatisini kazanmıştı.
Amerika 94'te bu ikili formlarının zirvesindeydi ve gerçekten iyi bir turnuva geçirdiler. Dahlin 4 gol, Brolin 3 gol atmış ve İsveç de turnuva 3.'lüğünü kazanmıştı. Aynı zamanda Brolin turnuvanın en iyi 11'ine seçilmişti.

2000'li yıllara yaklaşırken eski çizgilerini yakalayamayan ve kariyer olarak düşüşe geçen bu ikiliden Brolin 1998'de, Dahlin ise 1999'da sakatlıklarının da izlerini silemedikleri için futbolu bırakmak zorunda kaldı. Şimdilerde Brolin yine fazla kilolarıyla dikkat çekiyor ve kendisini pokere vermiş durumda. Dahlin ise moda sektöründe ve en az futbol oynadığı yıllardaki kadar fit.
0 yorum: