
Bugün, bir Galatasaray rezaletinin daha sonuna geldik. Yoksa gelmedik mi? Bugünlük geldik. Yarın yine başlarız. Haftaya, sonraki hafta, daha sonraki hafta... Bu sezon bitene kadar rezalet de bitecek gibi değil.
Maçın teknik taktik analizini yapacak değilim bugün. Anlamı yok. Bir sonraki maç farklı bir şey görmeyeceğiz. Daha önceki maçlardan herhangi birinin yorumunu açıp okuyabilirsiniz. Yine kısır futbol, yine yürüyen oyuncular, yine gol atamama üzerine yazılan tezler, yine bireysel hatalar... Ve yine hakem hataları...
Hagi, Galatasaray'a geldiği ilk günlerde savaşan takım kuracağından, sahada istekli futbolcular görmek istediğinden bahsetmişti. Bu sebeple Misimovic bir kalemde silinmişti hatta. O kararın ardından takımın düzelme sürecine girmesi gerektiğini yoksa Misimovic'in kadro dışı kalma kararının, benim için afaki verilmiş bir karar olacağını söylemiştim. Bugün bu bir kez daha ortaya çıktı. Misimovic keyfi olarak kadro dışı bırakılmıştır.
Hagi'yi çok seviyorum. UEFA zaferinin arkasındaki en önemli insan olduğunu düşündüğüm için de asla bu sevgim azalmaz. Ancak bana göre çok yanlış yapıyor. En azından bunları dile getirmem gerek. Savaşan takım mottosuyla yola çıkıp halen daha Hakan Balta ruhsuzuyla oynamaya çalışmak doğru gelmiyor bana. Evet, takımda stoper kalmadı belki ama Ahmet Kesim'i koymasını tercih ederim Balta'yı koyacağına. Ya da ilk golde rakibe basmak yerine bizimle birlikte Bursalıları izleyen Mustafa Sarp'a tahammül etmesini anlayamıyorum. Ayhan'daki ısrarını anlayamıyorum. Bunun yanında Insua'yı istemiyor oluşunu hiç mi hiç anlayamıyorum. Alın bakın Bursa'nın ilk golüne. Evet, gol ofsayt. Ve Miller topu bariz elle alıyor. O çok ayrı bir mevzu. Tamamen yönetimin pısırıklığı ve Galatasaray'ın hakkını savunamamasından kaynaklı bir durum. Bunlar sezon sonuna kadar devam edecek böyle. Ama ya mücadele? Hagi'nin gözdesi Hakan Balta izliyor, istemediği Insua ise gol olmaması için yırtınıyor. Galatasaray'ın bu sezonunun özet tablosu budur bana göre.
İkinci golde Ufuk'un hatası hepimizin malumu. Galatasaray'ın kalecisinin, hatta daha da genişletelim, Süper Lig'de bir takımın kalecisinin yiyeceği bir gol değil. Ancak diyoruz ya hani, hatayı yapacaksa Ufuk yapsın. Bu hatalar ona bir şey katıyorsa Ufuk bu sene bu hataları yapsın. Ufuk'un bir şeyler kazanıp kazanmadığını ise ilerleyen maçlarda eğer Hagi tarafından kesilmezse göreceğiz. Ben Ufuk'la devam etmekten yanayım. Ama dediğim gibi, goldeki hatası büyük...
Bir diğer anlamadığım nokta, Yekta'nın oynadığı mevki. Yekta benim bildiğim kadarıyla sağ iç. Hani kanatta da oynar ama içeride oynarsa daha yararlıdır. Galatasaray'ın ihtiyacı da orta saha göbeğinde Mustafa Sarp'tan Ayhan'dan falan kurtulmaktır. Ama bugün bakıyoruz, Yekta sağ açık, Barış'la Ayhan oynuyor, Barış çıkınca Mustafa Sarp giriyor vs. Yekta bunun için alınmış olmamalı. Daha bir de Cana'nın stoper oynamasından ve Neill'in kesilmesinden bahsediyorlar küfür eder gibi. Şu eldeki kadroya bakınca bu takımın orta saha göbeği Cana-Yekta-Culio'dur. Ayhan'la Mustafa Sarp'la olmaz bu iş. Barış da ancak yedek olur.
Hagi'nin önce bu çelişkileri götürmesi lazım takımdan. Takımdaki kim oldukları belli bir takım ruhsuzlarla devam mı edecek? Aldırdığı oyuncuları garip garip yerlerde oynatmaya devam mı edecek? Yoksa doğruyu mu yapacak? Önce bunların cevaplarının bulunması lazım. Başarılı olmasını da çok istiyorum Hagi'nin. Çocukluğumun, gençliğimin kahramanı Hagi'nin bu takımda uzun yıllar başarıyla çalışmasını istiyorum. Ancak bugünkü tablo, sezon sonunu bile getiremeyeceğini söylüyor bana...












0 yorum: