Canlı Skorlar

boş

2011 - 2012 Spor Toto Süper Lig Takım Analizleri - Galatasaray



Galatasaray, bu transfer döneminde değişimi derinden hissetti. Zaten geçen sezonun ikinci yarısında netleşen tablo, kadronun büyük ölçüde değişmesi ve yeni, sağlam bir iskelet kurulması mesajını net bir şekilde veriyordu. Dört dörtlük bir değişim oldu diyemeyiz ancak yine de eldeki imkanlar ölçüsünde güzel işler yapıldı. Aslında böyle köklü bir değişime rağmen halen daha aklımızın bir köşesini kemiren sorunların varlığı, Adnan Polat yönetiminin nasıl bir enkaz bıraktığının göstergesidir.


Transferleri ve kadroyu incelemeye başlamadan önce, geçen sezon da sık sık dile getirdiğim bir şeyden bahsetmek istiyorum. Geçen sezonun en büyük sorunlarından birisi de özgüven eksikliğiydi. Takım, kazanma alışkanlığını yitirmiş, edilgen bir hale gelmişti. Özellikle de ilk golü yediği maçları döndürme yeteneği kaybolduğu gibi, önde olduğu maçlarda da yediği gollerle dağılır ve elindeki galibiyeti rakibe verir duruma gelmişti. İşte bu yüzden çok fazla tuttuğum birisi olmasa da Fatih Terim'in takımın başına geçirilme kararını çok doğru bulduğumu, takıma kaybettiği psikolojik üstünlüğü Fatih Terim'in rahatlıkla geri kazandırabileceğini ancak yanında mutlaka yerine geçecek insanı yetiştirmeye başlaması gerektiğini çeşitli zamanlarda yazmıştım. Hazırlık maçlarında da pek yanılmadığımı gördüm. Özellikle Liverpool, Inter ve Real Madrid maçları, bizlere özlenen isteğin geri geldiğini gösterdi diyebilirim. Ümit Davala ve Hasan Şaş da Fatih Terim tarafından yetiştirilecekse her şey güzel gidiyor denebilir. Tabii ki şunu da yineleyeyim. Fatih Terim'in fazla uzun kalmaması lazım. Misyonunu tamamladığı an, daha idari bir görev almak üzere teknik direktörlük görevini yetiştirdiği isimlere devretmeli. O yüzden de Ümit Davala ve Hasan Şaş'a milli takımda Oğuz Çetin ve Metin Tekin'e yaptığı muameleyi yapmamalı. Sorumluluk vermeli...

Gelelim transfere... Takımdan ayrılanları sayalım öncelikli olarak. Geçen seneki felaketin aktörlerinden kaleci Robinson Zapata, savunmadan Lucas Neill, orta sahadan Arda Turan, Lorik Cana, Musa Çağıran, Barış Özbek, Mustafa Sarp, Juan Pablo Pino ve Emmanuel Culio, hücum hattındansa Bogdan Stancu, Harry Kewell, Mehmet Batdal ve Anıl Dilaver, çeşitli takımlara kiralık ya da bonservisleriyle giden oyuncular oldular.

Ayrılan oyunculara baktığımızda takımdan gönderilmeyi hakikaten hak edenlerin yanında, bir de hak etmediği halde gönderilenler vardı. Mesela Lorik Cana ve Emmanuel Culio, tamamen Fatih Terim tarafından getirilmemenin kurbanı oldular. Gerçi Lorik Cana'nın Serie A'ya gidip level atladığını düşünürsek onun için bir mağduriyet söz konusu değil. Ki kısmen bir takas olayıydı onunki. Ama geçen seneki o kötü takımın içinde benim gözümde parlayan parçalardan biri olduğu için, gönderilmesini hiç istemiyordum açıkçası.

Gelen oyuncular ise şu şekilde: kaleye Fernando Muslera, savunmaya Tomas Ujfalusi, sağ bek öncelikli olmak üzere sahanın her alanında oynayabilen Emmanuel Eboue, orta sahaya Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam, Engin Baytar, Albert Riera ve Felipe Melo, forvete de Johan Elmander ve Sercan Yıldırım... Bir de Okan Derici var orta saha forvet gibi oynayan ancak o A2 takımına gönderildi.

Galatasaray'ın kalesinde bu sezon Muslera, Aykut ve Ufuk üçlüsünü görüyoruz. Muslera, dünyanın en iyi 10 kalecisi içinde gösterilen 26 yaşında bir kaleci. Uruguay Milli Takımı ve Lazio'da yaptıkları ortada. Bence sadece ligde oynayacak bir takım için fazla bile. Yedek olarak Ufuk ve Aykut ikilisi de lükse kaçıyor. Ben normalde Ufuk'un kaleciliğini daha çok beğeniyorum ancak Ufuk oynamadıkça paslanan, güvenini kaybeden bir kaleci. Yani yedek olmaya pek de müsait değil. Yedek kaleci, her daim kendisini hazır tutan ve belli bir kapasiteyi aşamasa da rutin çizgisinin altına da düşmeyen Aykut olmalıydı. A2 takımdan da Eray İşcan veya Emirhan Ergün üçüncü kaleci olarak kadroya dahil edilmeliydi.

Savunmanın ortasında Servet Çetin, Gökhan Zan, Tomas Ujfalusi, geçen sezon Kartalspor'da düzenli oynayıp gelişim gösteren Semih Kaya ve hatta gerekirse Ceyhun Gülselam, Hakan Balta, Çağlar Birinci ile Emmanuel Eboue gibi seçenekler var. Sayı ve çeşitlilik olarak çok çok yeterli. Kapasitelerinin altına düşmedikleri takdirde ligde sorun yaşatacak bir savunma göbeği değil. Sağ bekler Emmanuel Eboue, Sabri Sarıoğlu, Tomas Ujfalusi ve muhtemelen sezonun büyük bölümünü A2 takımda geçirecek olan Serkan Kurtuluş. Eboue orta sahada oynarsa, sağ bekte ağırlıklı olarak Sabri oynar diye düşünüyorum. Hazırlık maçlarında Ujfalusi'yi de sağ bekte izledik ve harikaydı açıkçası. Burası da sorunsuz diyebiliriz. Sol bekte Hakan Balta ve Çağlar Birinci'yi zaman zaman Ujfalusi ve Eboue gibi isimler yedekleyebilir. Ancak gerek kalacağını sanmam. Açıkçası takımın en sorunlu bölgelerinden birisi sol bek. Hakan Balta ve Çağlar Birinci'nin potansiyellerini biliyoruz. Yeterliler ancak performansları çok düşük. Geçen seneki gibi olacaklarsa devre arası mutlaka yeni takviye yapılır. Fatih Terim son bir şans vermek istemiş olsa gerek...

Takımın sahada büyük bir ihtimalle 4-1-4-1 düzeniyle yer alacağını düşünürsek, savunmanın önündeki oyuncu Felipe Melo olacaktır. Yedeği de Ceyhun Gülselam olur. İhtiyaç halinde Eboue'yi de oraya çekebilirsiniz. Ortadaki ikili ise top kullanma ve savunmaya katkı verebilme yetkinliğinde olmalı. Birinin Selçuk olacağı kesin. Selçuk çok önemli transfer. Ligin en iyi iki yerli orta sahasından biri diyebiliriz. Yanında oynayacak isim de bana göre Eboue olur. Ayrıca Ayhan, Yekta, Sabri ve Engin Baytar gibi isimleri de o bölgenin alternatifleri arasında sayabiliriz. Bence lig için yeterli bir rotasyon. Sağ kanat alternatifleri Colin Kazım, Aydın Yılmaz, Eboue, Sabri ve gerekirse Yekta. Gayet iyi... Hatta Aydın'ın neden halen kadroda olduğunu çözen varsa beri gelsin. Sol kanatsa Riera, Engin Baytar, Emre Çolak, gerekirse Kazım, Aydın ve her bölgenin ilacı Eboue... Burası da oyuncu sıkıntısı çekmez. Arda'nın gidişi çoğu kimseyi yıktı ama ben son 1,5 sezonki Arda'nın bir kayıp olduğunu düşünmüyorum. Arda zaten 1,5 sezondur kayıptı. Tabii burada Riera'nın ne yapacağı soru işareti. Geçen sene Olympiakos'taki performansı şimdilik olumlu bir intiba bırakıyor. Tabii olası bir 4-3-3 düzeninde Elmander ve Sercan'ın da hücum kanatlarında değerlendirilebileceğini belirtelim.

Forvet oyuncularına geçecek olursak, Milan Baros, Johan Elmander, Sercan Yıldırım ve ihtiyaç halinde Colin Kazım isimleriyle karşılaşıyoruz. Burası da yeterli. Sercan Yıldırım'ın gelişi önemliydi. Bir adet ciddi yerli alternatif gerekiyordu. Bu bakımdan Sercan'ın işlevi büyük olacaktır. Ayrıca zaman zaman çift forvet oynanabileceğini de düşünürsek, Sercan transferinin ne kadar önemli olduğunu kestirebiliriz.

Galatasaray, büyük bir olasılıkla sahaya şu dizilişle çıkacaktır.


Fatih Terim, bu sezon büyük bir olasılıkla savunmayı en ileriden başlatacak. Maçın belli anlarında şok preslerle rakip ceza sahasına yakın yerlerde top kazanmaya çalışacak. Hazırlık maçlarında bunu yapacağını belli etti. Ayrıca Selçuk İnan gibi bir oyuncu varken, duran toplar da büyük silah olacaktır.

Galatasaray'ın normal sezonu ilk dört içinde bitirmesini bekliyorum. Zaten bunu tahmin etmek pek de güç değil. Son sezonlardaki bunalımlara girilmediği ve çok büyük aksilikler olmadığı müddetçe normal olan bu. Bunun için de lige iyi bir başlangıç şart.

0 yorum:

boş